DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİ: SANAYİ 4.0(INDUSTRY 4.0)-TÜRKİYE (2)

|

Daha önceki yazımızda işlediğimiz Sanayi 4.0 konusunu; TUSİAD’ın BCG’ye yaptırdığım aynı adlı araştırmaraporundan da alıntılar yaparak Türkiye özelinde bazı verileri sunarak bu yazımızda da işlemeye devam etmekisterim. Sanayi 4.0 devriminin temel çıkış noktası; akıllı fabrikalar oluşturarak, daha hızlı, esnek ve düşükmaliyetli ve verimli üretim süreçlerini gerçekleştirmektir. Sanayi 4.0 kavramının Alman Hükümeti tarafındanoluşturulan bir çalışma grubu tarafından ortaya çıkarıldığını göz önünde bulundurursak, Almanya’nın da Sanayi 4.0’ın öncüsü olduğunu söyleyebiliriz.
Sanayi Devrimleri sırasıyla;
Sanayi 1.0: Su ve Buhar Kuvvetinin kullanımı ile çalışan mekanik sistemler (ilk mekanik dokuma tezgahı, 1784)
Sanayi 2.0: Elektrik Enerjisinin kullanımı, seri üretimlere geçiş (ilk hareketli band sistemlerinin mezbahanelerdekullanımı, 1870)
Sanayi 3.0: Elektronik ve Bilişim teknolojilerinin kullanımı – haliz hazırda içinde olduğumuz süreç (ilkprogramlanabilir yönetim sistemi SPS, 1969)
Sanayi 4.0: Sanal ve Fiziksel sistemlerin kullanımı (Akıllı objeler, CPS, Samrt Factory, İnternete dair herşey)

Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümünün Pilot Sektörler İtibarıyla Potansiyel Faydaları:

Sanayi 4.0 halihazırda Türkiye’de uygulanıyor. Araştırma kapsamında görüşülen tüm sektörlerde, Türkiyesanayisinde Sanayi 4.0’ın kimi unsurlarını kapsayan somut adımların halihazırda atıldığı gözlemlendi. Farklıölçekte ve teknolojik açıdan farklı olgunluk düzeylerine sahip şirketlerin neredeyse tamamında önemliuygulamalar hayata geçmiş veya geçiyor.

Sanayi 4.0’ın sunduğu çok önemli ve uygulanabilir fırsatlar var. Teknolojik gelişmelerin dördüncü dalgası dörttemel alanda fayda yaratacak: Verimlilik Türkiye’deki sektör verileri, şirketlerden toplanılan bilgiler vedoğrulamalardan yararlanarak geliştirdiğimiz modele göre, Sanayi 4.0’ın başarılı şekilde uygulandığıdurumda, günümüz ekonomik büyüklüğünde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar TL’yevarabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli mevcuttur. Bu analizin temeli, toplam üretim maliyeti göz önünealındığında, verimlilikteki artışın % 4-7 arasında olacağı beklentisine dayanmaktadır. Sadece dönüşümmaliyeti (malzeme maliyetleri hariç üretim maliyeti) değerlendirildiğinde, verimlilik artışının % 5-15 arasındaolması beklenmektedir. Her sektörün başlangıç noktası ve yapısına göre, iyileştirme ve değer yaratmapotansiyeli farklılık gösteriyor. İlerleyen bölümlerde seçilen sektörlere yönelik yaptığımız analizleri daha detaylıanlatarak, önemli noktalara dikkat çekmeye çalışacağız.

Sanayi 4.0 ekonomiyi büyütecek. Müşteriye özel ürünlere artan talep, ürünlerin zamanında bulunabilirolması, artan küresel entegrasyon ile global değer zincirinden daha çok pay alınması bu büyümeyi tetikleyenunsurlar olarak ön plana çıkacak. Bu büyüme Türkiye GSYİH’sinde % 1 ve üzeri bir ek büyümeye ve 150-200milyar TL düzeyinde ek gelir anlamına geliyor. Türk üreticilerin Sanayi 4.0 teknolojilerini üretim sürecine dahiletmek için önümüzdeki on yıllık süreçte yılda yaklaşık 10-15 milyar TL (üreticilerin gelirlerinin yaklaşık %1-1.5’i)yatırım yapması gerektiğini tahmin ediyoruz.

• Sanayi 4.0 beyaz ve mavi yakalı çalışanların sahip olması gereken yetkinlikleri değiştirecek. Özelliklekapsamlı tasarım bilgisine ve dijital/BT yetkinlerine sahip çalışanlara olan talep artacak

• Türkiye’nin küresel rekabet gücündeki ve katma değerli üretimdeki payında yaşanacak olası artış, ekonomikbüyümeyi ve dolayısıyla istihdamı önemli ölçüde arttıracak. Rakamlarla incelendiğinde önümüzdeki 10 yıllıksüreçte üretim sektörlerinde nitelikli olmayan işçilik ihtiyacında 400-500 bin kadar azalma beklenirken yaklaşık100 bin kadar yeni yüksek nitelikli çalışan ihtiyacı olacağı ve bunun yanında sanayileşmenin getireceğibüyüme akımı sonucunda 400-500 bin kadar yeni iş imkanı doğacağı öngörülmektedir.

• Türkiye’de işgücü maliyetinin görece düşük olması ve toplam üretim maliyeti içerisinde işgücünün oransalolarak gelişmiş ülkelerden daha düşük olması yeni teknolojilerin verimlilik üzerindeki potansiyel etkisiniazaltmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de verimlilikte kaydedilen iyileştirmelerin toplam maliyetler üzerindeki etkisidaha az olacaktır.

Beyaz Eşya Sektöründe Potansiyel Verimlilik Artışı:

1.Parçaların, hatların ve ekipmanın içine yerleştirilen sensörler,Makineile-Makine (M2M) ve Makine-ile-İnsan(M2H) arasında iletişim sistemlerinin kurulmasını sağlayacak. Uçtan-uca süreçlerin birbirleriyle daha dabağlantılı hale gelmesi, üretim hatlarının daha çevik ve uyumlu çalışmasını sağlayacak. Böylece şirketler artanSKU (Stok Bulundurma Birimi)’ların yarattığı karmaşayı daha etkin bir biçimde yönetebilecek ve tasarımsürecini birden çok ürün döngüsüne yayabilecek. Üretim hatlarında artan bu verimlilik ve esneklik “geçkişiselleştirme”yi mümkün kılacak.

2. Şirket içi sistemlerin dikey entegrasyonu, üretimi daha verimli yapacak. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP)sistemleri, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) ve diğer imalat sistemleri (MES/MOS) ile entegrasyon içindeçalışacak. Üç sistemden toplanan detaylı verilerle çok detaylı takip ve raporlama yapılabilecek ve şirketlerinhızla harekete geçmeleri sağlanacak.
3. Üretim sahasındaki işgücü verimliliği, otonom nakil araçları ve sevkiyat robotları sayesinde artacak.Birbirleriyle koordinasyon içinde çalışacak olan bu araç ve ekipmanlar, süregiden operasyonlardan toplanangerçek zamanlı verileri kullanarak, parçaların ve malzemelerin hedefe zamanında ulaştırılmasını sağlayacak.Nakil araçları, lazerli yönlendirme sistemi ile üretim sahasında hareket edebilecek ve kablosuz ağlarkullanarak diğer araçlarla iletişim kurabilecek. Sevkiyat robotları ise, bir sonraki üretim süreçleri için uygunmalzemeleri otomatik olarak bulacak ve seçecek.

Otomotiv Sektöründe Potansiyel Verimlilik Artışı:

1. Süreç ve üretim sistemlerinin dikey entegrasyonu, birden fazla ürün yaşam döngüsünün ve modelinin eşzamanlı olarak ilerlemesine izin verecek. Dikey olarak entegre olacak bu sistemlerden toplanacak olan büyükveri kümesi işlerin takibinde kayda değer ilerlemeler sağlayacak. Bu büyük veri kümesinin, ileri analitikyöntemler ile ele alınması, gerçek zamanlı performans izleme, önleyici kalite kontrolü ve etkin trend yönetimibirimlerinin hem doğruluk oranını, hem de karmaşıklık düzeyini artıracak.

2. Üreticilerin tedarikçilerle gerçekleştireceği, yatay veri ve sistem entegrasyonu pek çok ortak çalışma alanıyaratacak. Standartlaşmış süreçler ile zamanında işbirliği yapılması sayesinde hata asgariye indirilecek.Tedarikçiler yatay entegrasyon yoluyla operasyonlarını üreticilerden gelen yeni siparişlere göredüzenleyebilecekler. Bu durum ‘tam-zamanında’ lojistik potansiyellerini azami düzeye çıkartabilmelerini ve buyolla lojistik ve operasyon maliyetlerini azaltmalarını sağlayacak.

3. Akıllı depo ve şirket içi lojistik çözümleri, üreticilerin rekabet gücünü artıracak. Lojistik operasyonları içinoptimize edilmiş esnek mimari tasarımlar, simülasyon uygulamaları ile test edilebilecek. Zenginleştirilmişgerçeklik gözlükleri ise, lojistik ve üretimle ilgili verileri çalışanın görüş alanına getirerek, personelin sürecin birsonraki aşamasını doğru seçmesine yardım edecek. Her iki gelişme, şirket içi lojistik faaliyetlerine daha azzaman ayrılması sayesinde, stok döngüsünü ve teslim süresini kısaltarak işletme sermayesini daha güçlü halegetirecek.

4. Montaj hatlarının otomasyonu ve esnekleşmesi,üreticilerin daha küçük hacimlerde üretim yapmayetkinliklerini geliştirecek. Montaj hatları, hem birbirleriyle hem de diğer sistemlerle işbirliği yapabilen otonomrobotlar aracılığıyla otomatize edilecek, farklı parçaları ve tasarımları olan birden çok modelin aynı hattaüretilmesini mümkün kılan esnek üretim hatları geliştirilecek.

Ref.: "Sanayi 4.0 Araştırma Raporu - TUSİAD" The Boston Consulting Group

Haluk Selvi

USDAD - Yönetim Direktörü

haluk.selvi@usdad.com.tr

Eylül 2025